TanRı KayBolmuş
Mahallenin iki afacan kardeşi tüm mahalleliyi bıktırmış. Sürekli ana ve babalarına şikayet geliyor mahalleliden. Kırılan camların, kuyruğuna teneke bağlanan kedilerin, lastiği indirilen arabaların sorumlusu hep afacan kardeşler.
Ana ve babası usanıp bu durumdan kilisenin papazına anlatırlar durumu ve yardım isterler.
Papaz;
- ''gönderin çocukları konuşayım'' der.
Çocukları gönderirler. Papaz önce büyük oğlanı çağırır;
- ''Söyle bakiim evladım, Tanrı nerede?''.
Çocuk susar. Papaz tekrar sorar;
- ''evladım söylesene tanrımız nerede?''.
Çocuk susmaya devam eder. Papaz ısrarla sormaya devam eder, çocuk susmaya.. Sinirlenir Papaz;
- ''konuşsana be çocuk nerde tanrı?''.
Çocuk aniden fırlar kiliseden koşarak kaçıyorken seslenir kardeşine
- ''kaçalım çabuk''.
Eve giderler, odalarına çıkıp kapıyı iyice kapatırlar, küçük oğlan sorar büyüğüne;
- ''neden kaçıyoruz?''.
Büyük yanıtlar;
- ''işte şimdi hapı yuttuk, tanrı kaybolmuş bizden biliyorlar!''...
Son NafaKa
Karısından boşanmış olan bir adam, o gün annesini görecek olan kızına
- ''Al kızım bu zarfı. Sen artık 18 yaşına bastın bu annene vereceğim son nafaka çeki. Bunu annene ver, sonra 1 adım geri çekil ve annenin yüzündeki ifadeyi seyret demiş.
Kız annesine gitmiş;
- ''Anne babam bu zarfı sana gönderdi ben artık 18 yaşıma bastığımdan sana gönderdiği son nafaka çekiymiş. zarfı sana verip sonra 1 adım geride durup senin yüzündeki ifadeyi seyretmemi söyledi''.
Annesi;
- ''Peki kızım şimdi babana git 18 seneden sonra O'na aslında senin gerçek baban olmadığını söyle sonra 1 adım geri çekil ve yüzündeki ifadeyi seyret''...